Jeotermal enerji yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmeyen, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji kaynağıdır. Dünyadaki fay hatlarında, sönmüş veya aktif durumdaki volkanların yakın çevresinde ya da yeryüzünün derinliklerinde sıcak su kaynaklarına rastlanmaktadır. Jeotermal kaynağın en büyük avantajı jeotermal enerjide dışa bağımlığın olmamasıdır.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının en değerlisi olan jeotermal enerjinin fosil yakıtların yerine kullanılması, sera etkisi yapan gaz emisyonlarının azaltılmasını sağlamaktadır. Jeotermal akışkanın devamlılığı açısından rezervuarın yeniden beslenmesini sağlamak için reenjeksiyon uygulaması mutlaka yapılmalıdır. Bu şekilde rezervuarın daha etkin bir biçimde korunması sağlanmış olacaktır. Tüm faaliyetler etik kurallara bağlı kalarak ve yürürlükteki yasa ve mevzuata uyarak gerçekleştirilmelidir. Jeotermal sahalardaki üretim ve reenjeksiyon kuyularındaki değişimler ve sahanın bu döngüye verdiği tepkilerin devamlı izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
Geçen süreç içerisinde jeotermal sektöründe bilinçsiz uygulamalar nedeniyle bazı sahalarda reenjeksiyona yeterince önem verilmemesi, uzman olmayan kişilerin bu alanlarda faaliyet göstermesi jeotermal kaynağın yanlış yorumlanıp değerlendirilmesine sebep olmuştur. Bazı sahalarda çevre kirlenmiş, bazılarında rezervuar olumsuz yönde etkilenmiş ve ülke kaynakları zarar görmüştür. Bazı alanlarda ise jeotermal kaynaklar yenilenebilirlik vasfını kaybetme noktasına gelmiştir. Jeotermal enerjiyi etkin ve verimli kullanılması bir zorunluluktur.